TOPAL
Tekin adında bir çocuk varmış.Okula yeni başlayacakmış ama bir ayağı uzun bir ayağı kısa olduğu için okulu dışardan bitirmek istemiş ve ailesi ona izin vermiş.Tekin birinci sınıfdan beşinci sınıfa kadar okulunu özel öğretmenle tamamlamış.Ortaokulu da dışardan bitirmek istiyormuş ki ama ailesi buna izin vermemiş.Tekin'de izin alamadığı için ortaokulu herkez gibi bir okula gidip-gelerek tamamlamak zorunda kalmış.
Okulun ilk günü okuluna gelmiş ve sırasına girmiş.Herkez ona öyle tuhaf bakıyormuş ki tekin korkmuş.Zaman geçmiş bir iki hafta sonra okulun bütün öğrencileri tekin'e ''topal''lakabını koymuşlar.Kimse onun adını bile sormuyormuş.Herkez yok topal şunu yaptı,yok topal koşuyor,yok topal böle yapmış deyip duruyorlarmış.Tabiki tekin buna çok üzülüyormuş.Sonunda karar vermiş ve demişki:madem kimse benimle arkadaş olmak istemiyor bende kimseyle arkadaş olmaya çalışmam;okula sadece kendim için gelir,derslerime çalışır giderim demiş.Artık tekin kimseyle konuşmuyormuş.Sadece okulunda başarılı olmaya bakıyormuş.
Tekinin beklediği karne günü gelmiş.Artık ortaokul mezunu olması için dakikalar kalmış.Müdür kürsüye çıkmış ve bazı konuşmalar yapmış,sonrada okulun birincisini açıklamaya başlamış.Müdür 8/C sınıfının öğretmenini kürsüye davet etmiş.Öğretmen gelirken yanında tekinide getiriyormuş.Kürsüye çıktıklarında müdür tekin'e ''senin adın ne oğlum''demiş.Tekin arkadaşlarına nispet olsun diye gür bir sesle demişki benim adım''topal''.
Arkadaşlar bu;benim 8.sınıfa giderken bir öğretmenimin anlattığı bir hikayedir.Umarım bu hikayeyi okuyup kendinize ders çıkarırsınız.Bu hikaye gerçekmi bilmiyorum ama öğretmenim anlatmasını bitirdiğinde gerçekden şok olmuştum.
ELİF KUŞCAN 8/A 170 TURGUT ÖZAL İKÖĞRETİM OKULU
-----MİNİK BİR YÜREKTEN ŞEHİT OLAN BABASINA BİR MEKTUP-----
Yine seni özledim.Yine aklım karıştı baba..Özlem aklı karıştırır mı? Bunu öğretmemiştin bana.
Bugün benim doğum günüm.Şimdi sekiz yaşımdayım.büyüdüm erkek oldum ama hala anlamıyorum sen neden yoksun baba.Önlük bana çok yakıştı. Senin hep görmek istediğin gibi pırıl pırıl bir öğrenci oldum ama sen göremedin üzgünüm çok üzgünüm baba...Karlı bir kış günüydü.seni bir tabutun içine koymuşlardı.Yine çok yakışıklıydın. Derin bir uykuya dalmıştın.Çağırdım defalarca seslendim sana,cevap vermedin küstüm sonra.Hani söz vermiştin. Kartopu oynayacaktık ilk kar yağdığında. Hava çok soğuktu ama babannem ağlarken ''oooyyy ciğerim yanıyor'' diyordu.
İnsanın ciğeri nasıl yanar baba?
Çok büyük bir kalabalık vardı.Herkes ama herkes ağlıyordu.Hep bir ağızdan ''ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ'' diyorlardı.Sen şehitsen ölmüş olamazsın.
Ölmediysen nerdesin baba?
Kocaman bir Türk bayrağına sarmışlardı tabutunu.Sen onu hep göklerde görmek isterdin.''Kutsal sevdam bayrağım'' derdin ya hani. Nedense biraz da kıskandım o zaman seni. Affet baba.Peki neden anlamıyorum hala.
Şimdi sen öldün mü? O zaman vatan bölündü mü?
Çok karıştı aklım baba.Vatanı kim bölmek ister ki.Bu büyük günah değil mi? Dedem anlatırdı ya hep ''benim dedem Çanakkale’de şehit oldu vatanı kurtarmak için'' derdi ya...O zaman büyük büyük dedem yok yere mi öldü? neden tekrar vatanı bölmek istiyorlar baba? Hani okula gidince her şeyi öğrenecektim.Bunları neden öğretmiyorlar baba? Bildiğim tek şey var.
O da sen yoksun yanımda.
Annem çok özlüyor seni biliyorum. Babanla gurur duyuyorum diyor. İnsan gurur duyunca ağlar mı? Özleme alışır mı baba?
Peki gurur senin yerine kardeşimi koklar mı? Beni maça götürür mü acaba?
Biliyor musun baba,benim ciğerim yanmıyor elledim sıcak değildi fazla. Hem duman da çıkmıyor. Ama içimde bir yer var. Seni her düşündüğümde orası çok acıyor,sızlıyor,sanki kopacakmış gibi oluyor.Sanki birileri devamlı kalbimi sıkıyor.Galiba sen yokken hep hasta oluyorum baba.
Bu acı nasıl diner? Ellerin ellerimi nerde bekler? Koşabilmek için seninle yollar bizi nasıl özler? Vatanı hangi canavar böler? Onlara senden başka kim dur der?
Gel de anlat bana.Anlat, öğret ki bende şehit olayım baba...
---SON---
SONUNA KaDaR OKUMADAN YORUM YAPMAYIN LüTFEN!
knight oynadığı için karnesi zayıf geldi ve işe bakın devamı aşadaki satırlarda
>>Adam oğlunun odasının önünden geçerken hayretle bakakaldı.
>>Yatağı güzelce toplanmıştı ve odası hiç olmadığı kadar derli toplu
>>görünüyordu.Sonra adam yastığın üzerine bırakılmış mektup zarfını
>>farketti.Üzerinde -Babama- yazıyordu.Aklından geçen bin bir kötü
>>düşünceyle mektup zarfını açtı ve titreyen elleriyle mektubu okudu:
>>Sevgili baba;
>>Sana bu satırları derin bir pişmanlık ve üzüntü içinde yazıyorum.
>>Kız arkadaşımla kaçmak zorundaydım çünkü seni ve annemi yaşanacak
>>rezaletten uzak tutmak istedim.Gerçek tutku ve aşkı ben jale ile
>>buldum ve o öyle tatlı ki anlatamam...
>>
>>Şunu biliyordum siz onun vücudunun her yerine taktığı
>>küpeleri,derisine işlettiği dövmeleri,kendine has o çılgın giyim
>>tarzını asla ama asla onaylamayacaktınız ve tabi benden çok büyük
>>olmasıda bir sorundu. Fakat benim için bunlar değildi gerçek tutku
>>ve gerçek aşk... Baba jale hamile!
>>jalenin dediğine göre çok mutlu olacağız.Ormanda kendine ait bir
>>karavanı ve tüm kış yetecek kadarda yakacağı var.Bir sürü çocuğa
>>sahip olma düşüncesi rüyalarımızı süslüyor. Jale benim gözlerimi
>>esrar gerçeğine açtı ve artık biliyorum ki esrar kimseye zarar
>>vermez.Esrar yetiştirecek ve insanlara pazarlayacağız ve yine bu
>>sayede ihtiyacımız olan kokoin ve ekstaziye ulaşacağız.
>>
>>Artık tam anlamıyla bilime yalvarıyoruz dualar ediyoruz şu AIDSin
>>çaresi bulunsun ve Jale sağlığına kavuşsun diye.....O kesinlikle
>>iyileşmeyi hakediyor.Endişelenmeyi bırak baba ben 15 yaşındayım ve
>>kendi başımın çaresine bakabilirim.Eminim birgün geri döneceğiz ve
>>sen kendi torunlarını tanıyacak,seveceksin
>>Oğlun cihan
>>NOT: Baba yazdığım mektubun tek kelimesi bile doğru değil. Ben
>>Mehmet'lerdeyim.
>>Sadece sana; masamın üzerinde seni bekleyen karneden daha kötü
>>şeylerin olduğunu hatırlatmak istedim.
---SON---
TÜM SEVENLERE VE SEVİLENLERE İBRET OLSUN
____________________
Bu Kadarmıydı Diyor Genç Kız
Bu Kadarmıydı Sevgin
Delikanlı Alaylı Bir Tavırlı
Yane Sandın,Seni Sevdigimimi?
Genç Kız Yıkılmıştı Telefonun Başında.
Bişey Sölemedi Ağlıyordu Sessizce
Bir Ara Delikanlı Kızın Agladıgını Duydu
Ne O Konuşmuyorsun,Ağlıyorsun Demek
Üzülme Canım.O da Geçer.
Yoksa Ben Bıraktım Diyemi Ağlıyorsun
Olsun Senin Bıraktıgını Söyleriz
Kız Hıçkırıklarla Çıkan Boğuk Sesiyle
Bardagı Taşıran Bu Son Söze Dayanamadı
Anlamadın Ki Sersem
Sen Veya Bi Başkası Ne Fark Eder
Ayrılıgımıza Aglıyorum
Sana ve Acınacak Haline Ağlıyorum
Genç Kız Oysa Bunları Söylerken Seviyordu
Daha Öncede Sevmişti Sevecekti
Ama Yapılacak Birşey Yoktu
Bu Sözler Karşısında Direnen Gururu Vardı
Bir Tarafta Gurur,Bir Tarafta Sevgi
Ve Sonunda Sevgi Agır Bastı.
Telefonu Kapatırken Delikanlı
Soguk Bir Tavırla Elveda Dedi
Kız İse Gururunu Ayaklar Altına Alarak
Seni Seviyorum Dedi
Telefonu Kapatırken DeliKanlı Düşündü
Niye Yapmıştı,Oysa Oda Seviyordu.
Ve Sevdigini İtiraf Etmek İçin Tekrar Aradı
Ama Geç Kalmıştı
Telefon Cevap Vermeyince Hemen Kızın Evine Koştu
Kalabalıktı Evin Önü Şaşırdı Ve
Ardından Acı Bir Siren Sesiyle İrkildi
İçeriden Agzının Kenarında Kan Bulunan Soguk Bir Ceset çıktı
DeliKanlı Yıkıldı Ve Gözyaşlarını Tutamadı
ELVEDA DEMEDİM.UYAN!..... Dediysede Uyanmadı Genç Kız
Bir Ara Elindeki Buruşmuş Kagıt Parçası İlişti Gözüne
Buhulanmış Gözlerini Silerek Okudu
(Öyle Diyordu Genç Kız)
TÜM SEVENLERE VE SEVİLENLERE İBRET OLSUN....
GERÇEK AŞK
Bir kız ve bir delikanlı bir motorsikletin üzerinde 180 km
hızla gidiyorlar ve aralarında şöyle bir konuşma geçiyor;
Kız: Lütfen yavaşla, ben korkuyorum.
Delikanlı: Hayır bak, ne kadar eğlenceli.
Kız: Lütfen, lütfen çok korkuyorum.
Delikanlı: Peki, beni sevdiğini söyle.
Kız: Seni çok seviyorum, lütfen yavaşla
Delikanlı: Şimdi bana sıkıca sarıl.
Kız delikanlıya sıkıca sarılır...
Delikanlı: Miğferi(şapkamı) alıp kendine takarmısın?
Başımı çok sıktı
Ertesi gün gazetelerde şöyle bir haber çıkar:
Üzerindeki 2 kişiden sadece biri kurtuldu;
Gerçek ise;
Yolun yarısında delikanlı frenlerin bozulduğunu anlamış
ama bunu kıza belli etmek istememiş. Bunun yerine
kızdan kendisini sevdiğini söylemesini ve kendisine son
defa sarılmasını istemişti.Sonrada kendi ölümü
pahasına kızın başlığı takmasını ve hayatta kalmasını
sağlamıştı...
İşte gerçek aşkın anlamıda buydu...
O gün ayrılık kararını almıştı ve bunu sevdiği adama nasıl söyleyecekti bilmiyordu bildiği tek şey bu ilişkinin yürümemesiydi..Fatih iyi biri olmasına rağmen Didem’le yeteri kadar ilgilenmiyor ve sürekli işi nedeniyle görüşmelerine fırsat ayıramıyordu..Didem ilgisizliğe daha fazla dayanamıyordu ve bu ilişkiyi noktalamak istiyordu artık..
Telefonun sesiyle irkildi birden arayan Fatih’ti.
_günaydın bitanem nasılsın
_iyiyim Fatih sen nasılsın diyebilmişti kendi sesini bile duymakta zorluk çekti genç kız
_bence iyi değilsin sesin kötü geliyor bir sorun mu var aşkım
_hayır yok bişey
_hasta mısın sende bir haller var soğuk konuşuyorsun
_hayır bişeyim yok ama bugün buluşalım mı?seninle konuşmak istediklerim var
_telefonda söyleyemez misin bugün burdan çıkmam imkansız çok işim var hayatım
her zamanki gibi yine işlerin var demek diye düşündü Didem ..
_alo ordamısın aşkım
genç kız verdiği kararın doğru olduğunu bir kez daha anlamıştı..
_evet buradayım diyebildi güçlükle
_bak Fatih seninle konuşmak istiyorum ve daha sonrayı bekleyemem
çok önemli en kısa zamanda görüşmek istiyorum seninle hiç olmazsa 1 saat görüşelim
sonra kaldığın yerden devam edersin işlerine..dedi ve iki tarafta sessizliğe gömüldü..
Fatih bişeylerin yolunda gitmediğini geçte olsa anlamıştı..Bu kadar ısrarla buluşalım demezdi Didem kesin kötü bişey olmuştu meraklandı tamam geliyorum diyebildi..
_yarım saat sonra Kadıköy’de buluşalım her zamanki çay bahçesinde
_olur tamam dedi bu kez Fatih zorlukla..
Yolda Fatih’in aklında bir sürü soru işaretleri vardı..Acaba çok mu ihmal etmiştim Didem’i bir derdi vardı ve bana söyleyemedi..Kendine yol boyunca kızdı ve Didem’e hak vermişti..Ama yolda kendine bir söz vermişti artık sevgilisiyle daha fazla ilgilenecek ve daha fazla vakit ayıracaktı..Gerekirse patronuyla bile görüşüp izin alacaktı ve sevgilisiyle bir hafta olsa bile tatile çıkacaktı..Sonunda Kadıköy’e varmıştı genç adam çiçekçinin önünden geçerken gözü kırmızı güllere erişti ne zamandır çiçek almıyordu sevgilisine hemen bir demet gülü aldı ve çay bahçesine geldi..
Didem çoktan gelmiş oturmuştu bile masaya sevgilisini bekliyordu arkası dönüktü genç kızın..
Masaya doğru yaklaştı arkadan çiçekleri uzatıp yanağına öpücük kondurdu Fatih..
Didem böyle bişey beklemiyordu şaşkındı ve ne diyeceğini bile bilmiyordu..
6sene olmuştu çıkmaya başlayalı ilk günlerde yapmıştı bikaç kere böyle ama şuan yapmamalıydı..sonra nasıl söyleyebilirdi ki ayrılmak istediğini Fatih’e..
_nasılsın hayatım bak senin için aldım gülleri en kırmızısından sen seversin..
_teşekkür ederim Fatih hiç gerek yoktu..
_nasıl? bu kadar mı öpmek yok mu?
_bana yalnızca kızdığın yada kavga ettiğimiz zaman adımı söylerdin sorun nedir söyler misin sabahtan beridir soğuk konuşuyorsun çiçekleri görünce bile değişmedin nedir bütün bu olanlar anlatır mısın?
Genç kız durdu bir an bütün gücünü toplayabilmek için derin bir nefes aldı nasıl anlatacağını söze nerden başlayacağını bulamamıştı..Güçlükle ;
_Fatih
_ayrılmak istiyorum ben dedi
Fatih’in yüz ifadesi değişti tamam ters gidiyordu bişeyler ama bu çok ağırdı hazırlıksızdı ve böyle bişey aklının ucundan bile geçmiyordu..birbirlerine söz vermişlerdi ölünceye kadar hatta öldükten sonra bile sürecekti sevdası..
_Çok düşündüm Fatih bu ilişkinin sonu yok artık..işlerinden ilgisizliğinden bıktım artık
Fatih hiç bişey söyleyemeden sadece anlattıklarını dinliyordu Didem’in..
_Sürekli bişeylerle meşgulsün bana zaman ayıramıyorsun bile..Hadi onu bırak geçen hafta doğum günümdü ve sen yine her zamanki gibi yanımda değildin Fatih..
_Çok önemli bir iş seyahatindeydim ama biliyorsun..Gitmem şarttı sadece bu sene kaçırdım yanında olamadım bu yüzden mi 6 seneyi bitirmek istiyorsun yani sen?
_hayır sadece bu değil diğer sebeplerde var geçen sene mezuniyet balosuna senle gidemedim başka biriyle gitmek zorunda kalmıştım babam hastaneye yattığında kendimi çok çaresiz savunmasız hissettiğimde de sen yoktun yanımda hatırladın mı?
_İyi ama herşeyi geleceğimiz için ikimiz için yapıyorum çalışıyorum bunun için ayrılamazsın benden
genç kız bütün gücünü topladı ve sigarasından derin bir nefes çekti
_sadece bu yüzden değil Fatih ben bir senedir biriyle konuşuyordum ve ona karşı ilgisiz olmadığımı farkettim dahası ne zaman başım sıkışsa ne zaman ihtiyacım olsa yanımda hep o vardı benim..
mezuniyet balosuna beraber gittik... Babam için doktor tanıdığı varmış çok ilgilendi ve doğum günümde de yanımdaydı...
_ne yani beni aldatıyor muydun? Bunu senden beklemezdim Didem sen diğer kızlardan başkaydın seni diğer kızlardan ayırıp farklı bir yere kalbime yerleştirmiştim bunlara inanamıyorum ölseydim de bunları senden duymasaydım yazıklar olsun sana !..
Genç adam koşarak caddeye fırladı ve karşıdan gelen araba ancak genç adama vurduktan sonra durabildi..Didem koşarak Fatih’in yanına gitti gözyaşları içinde kayboluyordu genç kız adeta...
Hadi aç gözlerini yaşamalısın bütün sevdiklerin için hadi aç gözlerini!..ambulans yok mu ambulans çağırın lütfen diye haykırıyordu genç kız umutsuzca.. sevgilisinin başından kanlar süzülüyordu ve bunu gördükçe daha bir kötü oluyordu Didem..
İnanamıyordu bu olanlara genç kız kendini suçluyordu sımsıkı sarılıyordu bırakma beni diye Fatih’e
Belki de gerçekten sevdiğini anlaması için böyle bir olay gerekliydi..Fakat artık çok geçti..genç adam hastaneye yetişemeden yolda can vermişti..
Didem yaptıklarından ötürü kendini hiç affetmedi Fatih’i çok sevdiğini geçte olsa anlayabilmişti
Kendisini affettirebilmek içindir belki de kim bilir her gün mezarının başına gider ona dualar eder ve mezarının üzerinde kan kırmızısı gülleri eksik etmezdi hiçbir zaman..Didemin kalbi bu olaylara dayanamadı yada biran evvel sevgilisine kavuşmak için midir bilinmez oda sevdiği adamın acısına yalnızca 3 sene dayanabildi...Didemi Fatihin yanındaki mezarlığa gömdüler vasiyeti üzerine ve mezar taşlarının üzerinden hiçbir zaman kan kırmızısı gülleri eksik olmadı...
alıntıdır..